Sepetim (0) Toplam: 0,00TL
%30
Yeni
Türk, Savun Kendini! Hans Barth Türk, Savun Kendini! Hans Barth Türk, Savun Kendini! Hans Barth Türk, Savun Kendini! Hans Barth

Türk, Savun Kendini!

Liste Fiyatı : 300,00TL
İndirimli Fiyat : 210,00TL
Kazancınız : 90,00TL
9786256913196
376016
Türk, Savun Kendini!
Türk, Savun Kendini!
210.00

Modern Tarihte, Avrupa’da periyodik olarak sürekli tekrarlanan Türk aleyhtarlığı hususunda haksız, kitlesel çılgınlıklar söz konusudur. 19. Yüzyıldaki bu çılgınlıklar özellikle İngiltere, Almanya ve İtalya gibi ülkelerce ve politikacılar, din adamları, misyonerler ve Elçilik görevlilerince maddi- manevi desteklenmiştir. Oysaki Osmanlı İmparatorluğunda hiçbir zaman “Hristiyan Sorunu” olmadığı, Hristiyanların inançları uğruna en ufak bir baskı ve zulüm görmedikleri, Hammer- Purgstall, Vambéry, v.d. Goltz, Körte, Moltke, Grumbkow vd. gibi ünlü Türkolog, subay, gazeteci ve yazarların eser ve açıklamalarında açıkça görülmektedir. Avrupa, 1915’ten yarım asır önce “Ermeni Sorununu” suni olarak yaratmış, besleyip büyütmüştür.

Türkiye uzun yıllardan beri alçak bir politikanın kurbanı olmuş, Hristiyanlık adına Osmanlı Devleti ve ona bağlı ülkeler ekonomik açıdan sömürülmüş, birlik ve barış içerisinde yaşayan insanların arasına nifak sokulmuş, Türk Köylüsü Ermeni tefecilerce bitirilmiştir. Türkler Doğu için, Avrupa için siyasi ve etnolojik bir gerekliliktir ve tampon görevini üstlenmektedir. Onların varlığı olmadan Avrupa’nın Güneydoğusunda huzur sağlanamaz.

Türklerin insanlık ve eğitim içeriği açısından diğer kültürlerle yan yana ve yarışabilir durumda oldukları, eğitim, edebiyat, ordu, reformlar, sosyal yaşam alanlarında oldukça geliştikleri ve Sultan II. Abdülhamit’in de bu yeniliklerde katkısı olduğu yadsınamaz.

Osmanlı’dan dileğimiz: Kendi maliyesini düzene sokması; Vergiden ve askerlikten muaf olan Hristiyan tebaaların devlete eskisinden daha fazla katkı sağlamaları; Anadolu köylüsünün ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan güçlendirilmesi, Hristiyan tefecilerin pençesinden kurtarılması; Türklerin içte ve dışta daha az hoşgörülü olmaları; Tüm insanlara eşit haklar tanınması; Hristiyanlara tanınan ayrıcalıkların kısıtlanması; Ülkenin dış harcamalarının kısıtlanması, kapitülasyonlar felaketine son verilmesi; Azınlıkların dini anlamda değil, sosyal anlamda “Türkleştirilmeleri”; “Bu asil Milletin” kendilerini karalayanlara bilimle, fenle, kültürle meydan okuması ve cehaleti yenerek uygarlığın zirvesine çıkmasıdır. 1896 Dr. Hans Barth

Kapat